8 Şubat 2015 Pazar

BERLIN BERLIN...

Bugün biraz Almanya'nın büyülü, bir o kadarda sanat ve kültürle yoğrulmuş başkenti Berlin'den bahsetmek istiyorum.

Malumunuz Berlin tabiri caizse tam anlamıyla feleğin çemberinden geçmiş bir şehir olarak tarihin derinliklerine adı kazımış bir durumdadır. Kalabalığıyla, hoşgörüsüyle, asiliğiyle hep farklıydı ve hep farklı kalacak bir fenomendir.

Berlin yaklaşık  4 milyon nüfüsu ile Almanya'nın en büyük şehri olmakla beraber aynı zamanda başkentidir de.
. Gezilecek o kadar çok yer var ki Berlin'de gidecekler bence önceden bir program hazırlayıp öyle yola koyulsunlar. Bu şehir tam anlamıyla bir müzeler şehri.Sizlere müzeleri tek tek saysamda emin olun biteremem ama belli başlı müzelerin mutlaka görülmesi bir "must " bence. 

Zaten yine bir araştırmaya göre en çok sevilen ve en çok ziyaret edilen başlıca Berlin müzeleri sırasıyla, Pergamon Muzeum, Naturkunde Museum ve Technische Museum olduğu rivayet edilmekte. Ancak şunu belirtmeliyim ki müze sever biri olarak bu 3 müzeyi gezdim ve inanılmaz olduklarını söylemeliyim. Müzecilik olayını almanlar gerçekten çözmüş durumdalar. her bir müze ziyareti yarım gününüzü aldığını da ayrıca belirtmeliyim.

PERGAMON MUSEUM


Pergamon Müzesi sadece Berlin şehrinin değil, tüm Almanya'nın gözbebeği bir müzedir. Müzenin bulunduğu yapı tam 20 yıllık bir süreçte 1910-1930 yılları arasında inşa edilmiş.Berlin şehrinin değil, tüm Almanya’nın gözbebeği bir müze. 


Bu Müze 2012 yılında 2 milyon kişi tarafından ziyaret edilmiş her yılda bu sayı artmaktadır. Almanya’nın en çok ziyaret edilen müzesi Avrupa da en çok ziyaret edilen müzeler sıralamasında ilk 10’da yer almakta.



Müzenin avlusu hem biraz dinlenmek hem de gördüklerinizin şaşkınlığını üzerinizden bir nebze olsun atmak için biçilmiş kaftan.





İşte meşhur Bergama Zeus Sunağı yada Zeus Altarı. İnsanın aklı o dönemlerde yapılan o süslemeleri o işçiliği izlemekten kendini alamıyor. Dış cephe freskleri antik Helen dünyasının Olympos Tanrıları ile devler (Gigantlar) arasındaki savaşı, iç alandaki freskler Bergama'nın kuruluş söylecesi olan Tefelos söylencesini anlatır.






Ve işte muhteşem İştar Kapısı. Eski Bail Kralı II. Nabukadnezar tarafından Tanrıça İştar için yapılan ve  sehre açılan 2 önemli kapıdan biri. İhtişamı fotoğrafta görünenden çok daha muhteşem diye eklemek isterim.



Milet Antik kentinin pazar giriş kapısı da Pergamon Müzesi'n de tüm albenisiyle köşeyi döner dönmez karşınıza çıkıyor. 

Ancak söylemeden geçmek olmaz; Miletos Antik şehri malumunuz Aydın ili Didim sınırları içerisinde bir antik kentimiz ve sınırları Efes Antik kenti kadar muazzam olmakla beraber maalesef yeterince itina gerekli merciler tarafından gösterilmemekte. Kanımca sanki kendi haline biraz terk edilmiş durumda.





Halep odası. Halep odası: Osmanlı döneminde, Suriye’nin Halep şehrinde yaptırılan bir evin salonudur.

Evet sevgili okurlar, bugünlük bu kadar deyip, gerek müzelerle ilgili gerekse Berlin hakkında edindiğim bilgi ve görüşlerimin devamını  en kısa zamanda  sizlerle paylaşmak üzere diyorum.

İçinizdeki keşif merakı hiç sönmesin...


Sevgiyle ve mutlulukla kalın. 


Gigi


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder